7 Mart 2017

Akşam ezanı ile birlikte annemin peşime düştüğü günleri özledim. Eve girmemek için , kararmaya yüz tutmuş sokaklarda deli gibi bir o tarafa bir bu tarafa koşuşturduğum günleri , annemden saklanmak için evimizin kömürlüğüne gizlendiğim o günleri özledim. Gözümün önünden hiç gitmiyor hala , babamın her gün eve elinde poşetler ile gelişi. Sokağın başından gölgesini görsem bilirdim geldiğini. Boyuma posuma bakmadan birde koşar elindeki poşeti almaya kalkardım. Ulan zaten poşet senin ağırlığında. Olsun , babam yoruldu ben taşımalıydım. Babam bir ucundan tutar ben bir ucundan tutar eve kadar gelirdik. Babam yoruldu diye taşırdım poşeti ama birde annemden fırça yemek vardı. Babam ile birlikte eve geldiğimi görünce ses etmezdi.

***

Sabah beni de erkenden kaldırması için sıkı sıkı tembihlediğim günleri özledim. Bayram namazına benim de gitmem gerekiyordu. Arkadaşlarım babalarının elinden tutup camiye gittiklerini , bayram namazı kıldıklarını mahalle maçında anlatırken , ben onları dinlememeliydim. Yine uyanamadım. Neden uyandırmıyorsunuz beni arkadaş ? Eşek kadar adam oldum ben ! Gözümü açtığımda annemin heyecanlı hallerinin evin içini dolup taşırdığı günleri özledim. " Baban camiden gelecek. Hadi giyin üzerini. Bak sucuklu yumurta yaptım acele et soğumasın ! " diye her bayram duyduklarımı tekrarlamasını özledim. Çocukluk aklı işte. Canım her istediğinde yapardı annem ama bayram sabahı o sucuklu yumurta nedense daha tatlı gelirdi. İşte geliyor ÇINARIM. Yine her zamanki gibi üzerinde beyaz gömleği ve lacivert kumaş pantolunu var. Birde onların altına terlik giymiyor mu ? Deli ediyor beni arkadaş. Karizman yerlerde koca adam.

***

Çok özlemiştim mandilanayı , portakalı. Nede uzun zaman olmuştu yemeyeli. Koskoca bir gün. Her yılbaşında neden hep aynı meyveleri yediğimizi düşündüğüm günleri özledim. Her yılbaşında aynı şeyleri tekrarlardım. " Baba bizim bisiklet işi ne oldu ? Hani bu yıl alacaktın." Dilimden bir türlü düşmezdi bisiklet. Hem nasıl düşsün. Ali ' de vardı. Her gün gözümün önünde bir o tarafa bir bu tarafa gider gelirdi. Ellerini de bırakırdı sürerken. Hiç bir zaman da demedim ki ver bir tur bineyim. Benim değildi ki. Gelip geçici heveslere aldanmamayı öğrendim koca çınardan. " Tamam oğlum. Bu sene ikramiye kesin bizde. Yarın gider en kralını alırız. " diyerek bir kaç saatte olsun sustururdu beni. Yine ondan geriye doğru sayamadan uyuya kaldım. Yılbaşı çekilişini de göremedim. Ama ertesi sabah kalkıp da sormadım babama " ikramiye ne oldu ? ne ayak ? " diye. Biliyorum çıksaydı ben uyanmadan alır gelirdi o bisikleti. Seneye artık .

***

Hababam sınıfı başladı. Sanki ilk defa izliyormuş gibi , ev ahalisinin pür dikkat kesildiği , yapılan komikliklerin ve esprilerin hiç birini kaçırmadığı , yapmacık değil gerçekten attıkları kahkahaları izlediğim günleri özledim. Galatasaray gol attığında babamın beni kucağına alıp tavana fırlattığı günleri , annemin " ya ne yapıyon çocuğu haşat ettin " diye şakayla karışık uyarılarını özledim. Bir keresinde şampiyonluk maçında golden sonra beni tavana fırlatıp kafamı vurmuş. Anneminde endişesi oradan ama ben hatırlamıyorum. O aralık yok bende , film kopuk.

***

Ne okulu arkadaş. Şaşırdınız mı siz ? Daha 6 yaşındayım ben.  Televizyonlarda reklamları da mı görmüyorsunuz ? İlk öğretime başlama yaşı 7 diyorlar. Neden kimse duymuyor beni ? Ne demek artık burası senin sınıfın ! Ya Ali , Fahrettin dışarıda top oynuyor. Onlar meybuzları götürürken maçtan sonra , ben neden sırtımda çanta taşıyorum. Yaktın beni koca çınar. Bunlar hep senin yüzünden oldu. Zaten bulamıyorum Türkçe kitabımı. Anne nereye kaldırdın ? Ne demek gözümün önünde anne ! Ben neden bulamıyorum ? Tamam kızma buradaymış. Veli toplantısı varmış. Yarın babamı bekliyorlar. - Sınıf içerisinde biraz fazla yaramazlık yaptığım için hep şikayet ederdi örtmen. Babam yapma birdaha der geçerdi ama annem terliğe söyler , terlik iletirdi bana olanı biteni. - Ne demek babam gelemez ! Örtmen onu çağırdı ama. Canımsın terlik.

***

Yıllar geçmiş üzerinden. Eve saatlerce gelmesem artık sadece bir telefon ile arayıp merak etmeyin demem yeterli. Çocukken söyleseydim bunu merak etmezler miydi ? Eminim elinden geleni ardına koymayacak kadar fırça taktikleri üretirlerdi. Sucuk ile yumurtayı da yemiyorum artık. Tadı yok ki. Ama annem yine her bayram sabahı yapar. Bayram namazına yine babamdan sonra gittim. İçimde öyle büyük bir ukte ki , bir gün olsun yaşıma başıma bakmadan elinden tutup gidesim var. Hababam sınıfı yine izleniyor ama onunda tadı yok artık. Gülüp geçiyoruz. Replikleri tekrarlamıyoruz bile. Türkçe kitabı da yerini çoraplarıma bıraktı. Yine kaybediyorum , yine annem. Hem artık okulda yok. Patronda veli toplantısı yapmaz herhalde. Ama yapsa da babam gelse. Ne yapayım arkadaş içimde kaldı.

Nede çok özlemişim. Aslında iyi ki özlemişim. Bir an bile olsun yeniden özleme duygusunu tatmayı bile özlediğimi fark ettim. Günler , aylar , yıllar gelir geçer ama özlem hiçbir zaman yerini bir başkasına bırakmaz. Özlemin bedeninizi bir dakika bile terk etmemesi dileğiyle. Görüşürüz.

Our Team

Video of the Day

Contact us

Ad

E-posta *

Mesaj *